Ana içeriğe atla

Kitaplar...

Lisedeyken kitap okumayı hiç sevmezdim. Bana adeta bir kulfet gibi gelirdi. Hatta edebiyat öğretmenim çalıkuşu nun incelemesini istediğinde o koca kitabı nasil okuyacağım diye karaları baglamistim. 10 yıl öncesinden söz ediyorum. O zamanlar öyle kitap mağazalarıi falan bilmiyoruz. Internetten almak diye birşey hic bilmiyoruz. Eskişehir de Reşadiye Camii var onun karşısında sahaflar var gittik ordan aldık annemle. Eve geldik okumaya başladım. Allahım nasıl bir daralma basıyor beni. Evimiz sobaliydi o zamanlar. Hava soğuk ben pısmışım sobanın arkasına kedi gibi. Üç sayfa okuyorum bi bakmissın uyuyakalmisim. Öyle böyle derken zaten okudugumdanda birsey anlamıyorum. Böyle güzel girdim konuya ama devamı da yok. Çünkü saçma sapan bir inceleme yaparak baya düşük not almıştım 😵
Sonra lise bitti hazırlıkta bir iki kitap aldım böyle öğle aralarında falan okurum diye. Ama o zamanlarda pek açmiyordu beni kitaplar. Sene 2013 ben ilk kez özenerek kitapciya gittim. Sebahattin Ali nın kürk mantolu madonnasini aldım.o zamanlar da pek moda bir kitap.  Eve gider gitmez başladım okumaya. Başlarda biraz sıkıldığım dogrudur. Çünkü edebiyattan anlamayan kitap sevmeyen bir İnsanız sonuçta.  Sonra ben kendimi birden kitabın ve o insanların içinde buldum. Sanki oralarda bir yerde durmuş onları izliyordum. Hayatımdaki tüm sıkıntılar kitabın kapağının arkasında kalmıştı. Bir soluk birkaç günde bitirdim kitabı.  Sonra kitapların daha uygun fiyata satıldığı bir sahafa gittim. Elimde bir torba kitapla eve döndüm. Küçük bir kütüphane yapmaya başlamıştım kendime. Özellikle içinde aşk olan sevgi olan aile olan kitaplar dikkatimi çekiyordu. Arada biraz gerilim tarzinada yoneliyordum. Evimizin eşyalarını seçerken hasan Tv ünitesinde kitap için bölmeler olsun istedi. Kendi evimde kendi kütüphanemizi kurmustuk. Hasan hala pek sevmez kitap okumayı. Ama bana sevdiğim yazarların kitaplarını almayi çok sever sağolsun. Hatta sadece hasan değil kendi ailemden birçok kişinin,kayinpederimin,arkadaşlarımın bile bana hediyeleri kitaptir genelde. Geçenlerde kayinpederim sana kitap alalım dedi baba ben kitabimi okuyorum dedim eylül u göstererek.  Evet şu an kızımı okuyorum,sayfa sayfa... ama yakın bir zamanda yeniden kitaplara döneceğim ve başka dunyalarda seyre dalacağım. En sevdiğim yazar Sarah Jio. Son çıkan kelebek adası adlı kitabı hariç tüm kitaplarını ayrıca içinde sadece bir hikayesi bulunan kitabı dahi okudum. Hatta bazı kitapları birkaç kez. Geçmişle şimdiyi harmanlamasina ve bu harmandan mükemmel aşk hikayeleri Çıkarmasına hayranım. Şu havalar tam olarak bir düzelse atacağım kendimi insancil sahafa. Hatta direk 2.el kitap reyonuna. Önce o kokuyu çekeceğim içime. Sonra kitaplarda yasanmisliklarin izini bularak seçecegim tek tek. Hatta burda çok güzel bir kitap kafe var. Yazın ailece oraya gideceğiz. Burdan da paylaşırim sizlerle...

Hadi bakalım hepinize iyi geceler canlar 🙋🙋

Yorumlar

  1. ayy çalıkışu okunmaz mı yaa bi daha okuu bayılırım onaaa :) heey baksanaa, eskişehir insancılda benim kitabım da var biliyon muuuu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahahah tamam okurum tekrardan😀 yaa bilmem mi deep seninle tanistiktan sonra araştırdım nerde bulabilirim diye bi baktım insancil in internet sitesinde çıktı nasıl sevindim 😀 çok kısa zamanda kendimi atacağım zaten insancila o zamanı bekliyorum 😀

      Sil
  2. Sarah Jio nasıl bir yazarsa herkese kitabı sevdiriyor. Yani tebrik etmek lazım. Bence kurduğu olay örgüleri, anlatımı, yaratıcılığı hepsi çok başarılı. Ben de Agapi'yi çok sevmemiştim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen katılıyorum ama benim kitapları sevme sebeplerimden en önemlisi geçmişle şimdiyi süper harmanlayip sonunda vaay dedirtmesi. Ama o sona gelesiye kadar öyle bir işliyor ki konuyu sonraki sayfayi merak ede ede okuyorsun. Agapi de geçmiş gelecek bağı yok bide konusu daha farklı o yüzden bende diğerleri gibi keyifle okumamistim. Yorum icin tesekkurler☺

      Sil
  3. sarah jio benim de sevdiğim bir yazar.. ve ben hala kitap okumaya zaman ayıramıyorum.aslında nasıl ihtiyacım var oralarda kaybolmaya..başlayp bitiremediğim bir kitap var hala elimde aylardır.. e tabi aynalığın önünde durrak bitmiyor doğal olarak :) :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen baslamissin yine bir kitaba canım ben daha o aşamaya da gelemedim zamanla insallah😁

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hamilelikte bobrek büyümesi

Herkese merhaba 🙋  bugün biraz bilgilendirici bir yazı yazmak istedim. Şayet kendi başıma gelen bu olayı sizlere ayrıntılı anlatmak istiyorum. O dönemde çok arastirma yapmış ama yaşayan birinin ayrıntılı bir yazısını bulamamistim. Umarım ben yardimci olabilirim birilerine . Hamileliğimin 28. Haftasinda rutin bir doktor kontrolune gittim. Doktorum birde bobreklerine bakalım ultrasonla ne alemdeler dedi. O güne kadar hiçbir ağrı yasamamis olmama rağmen doktor bobregimin çok fazla büyüme yaptığını söyledi.  Yani bu büyüme olayı 3 seviyede oluyormus ve benim 2.seviyedeymis. Doğuma da daha uzun süre olduğu için ilerleme riski varmış. Doktorum üroloji ye yönlendirdi, gittik. Devlet hastanesindeki doktor bobrek te ciddi bir büyüme olduğunu stent takılması gerektigini işte takilmazsa doğumdan sonra bobregi kaybetme riski olduğunu falan söyledi. Ee ne yapılması gerekiyorsa yapalım dedik. Hamile olduğum için sorumluluk alamayacagini söyledi. Hangi doktora gitsek aynı cevap. Sonunda mecburen ö

Oyun halısı gerekli mi ?

Herkese merhaba sevgili okuyanlar ☺ iyi bir hafta gecirmenizi dilerim ☺ Bugün oyun halısı konusunda birseyler paylaşacağım. Öncelikle oyun halısı gerekli mi ? Evet Gerekli. Bebeğin ilgisini çeken oyuncaklar ve renkler sayesinde bebek orda biraz oyalaniyor ve biz anneler bu arada dinlenebiliyoruz. Bebeği sağa sola dönmeye teşvik ediyor. Tepesinde sallanan oyuncakları tutmaya çalışan bebek neden sonuç ilişkisini öğreniyor bunu tutup çekersem bana doğru gelir gibi. Bazı oyun halıları daha fazla ayrntilara sahip. Mesela üzerinde farklı dokular olan parçalar eklenmiş bebek bunlara dokunarak farklı dokuları kesfediyor. Ses çıkaran ya da alt tarafında  piyano olanlar var bebek oraya vurunca ses çıkacağını kesfediyor vs vs... Bazen yere bir battaniye serip eline iki oyuncak verseniz de duruyor bebek milleti. Ama bu süre kısıtlı. Yani ben eylül kiz üzerinden konusuyorum. Bi koydugum yerde en fazla onbeş dakika oyalanir. Bende bunun için evin bi köşesine oyun halısı bi köşesine battaniye serm

Farmasi bebek şampuanı yorumlarım

Herkese merhaba 🙋  bir süredir Eylül için, sevdiğim bir kardesimden hediye gelen Farmasi bebek şampuanını kullanıyorum. Sizlere de yorumlarımı yazma zamanı geldi diye düşünüyorum ☺ Öncelikle şampuan hakkında biraz bilgi vereyim. Sabun içermiyor ve bebitolarin hem saçlarını hem vücudunu kurutmadan temizlemeyi vaat ediyor. Icerigindeki doğal zeytinyağı ile nemlendiriyor. Tabi ki göz yakmayan bir formülle geliştirilmiş. Cilt pH ı ile uyumlu. Paraben veya alkol içermiyor. Bebeğimiz için kullanabildigimiz gibi kendimiz içinde kullanabileceğimiz bir  ürün. Ben denemedim, hasan  niye bilmiyorum ama denemis😀 ve cok sevmiş. Yumuşacık yapıyormuş saçları. Eylul de gördüğüm kadarıyla gerçekten cildini kurutmuyor. Benim gibi kızimda çok kuru bir cilde sahip. Bazen vücudunun çeşitli bölgelerinde egzama tarzı döküntüler oluşabiliyor. Bu ürünü kullanmadan önce hep uni baby kullandım ve ondan da çok memnundum. Ama bu üründe de hiç dökülme olmadı ve bu da beni çok cezbetti. Yumuşacık oluyor hem saçl